Missafir’in Hikayesi
Bu ülkenin kültüründe yetişen insanlar her zaman “misafirperver” olarak bilinir. İnsanlarımız, evlerini başkalarına açarak onlara yardım etmek ve kültürlerini öğrenmek konusunda oldukça istekli ve açık fikirlidir. Missafir ise bu kültürel değerimizi, kazançlı bir çözüm ortaklığına dönüştürür ve evinizi yaşatır.
Missafir Fikrinin Doğuşu
Mehmet Yüksel, dünyayı gezmenin ve farklı kültürden insanlarla aynı evi paylaşmanın büyüsü ile Erasmus öğrenci değişimi programı sırasında tanıştı. İstanbul’a döndüğünde çok sevdiği paylaşım kültürünü devam ettirmek için kendi evinin kapılarını Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen misafirlere açtı. Yüksel daha sonra eğitim hayatına devam etmek için İngiltere’ye gitti. Burada Yüksel ve birlikte yaşadığı Aleksandra, evlerini Airbnb’de paylaşarak yüksek kazanç elde etmeye başladı. Zamanla Airbnb ile konuk ağırlama konusunda uzmanlaştılar ve üst üste 10 kez “Airbnb Superhost” ödülünü kazandılar.
Ne kadar keyifli bir süreç olsa da ev paylaşımında yine de bazı sorunlar vardı. Bu dönemde Yüksel sürecin hem ev sahipleri hem de misafirler için ne gibi problemlere yol açabileceğini ilk elden deneyimlemişti. Anahtar teslimi, giriş- çıkış zamanları, evin temizliği, doğru fiyatlandırma ve konuklarla sürekli iletişim gibi zorluklar, Yüksel için yaratıcı ve yenilikçi bir çözüm bulma ihtiyacı doğurdu. Bu çözüm de, özellikle ev sahipleri için bu işleri kolaylaştıracak teknoloji destekli operasyon ve profesyonel süreç yönetimiydi. Uzun süre kurguladığı iş modelini pazar analizleriyle daha gerçekçi bir temele oturttuktan sonra Yüksel İstanbul’un böyle bir proje için mükemmel bir pilot lokasyon olduğuna karar verdi. Missafir hayaliyle Türkiye’ye dönen Yüksel, Aleksandra ve Cem ile birlikte Missafir’in ilk adımlarını attı. O günden beri ev sahipleri ve misafirlere kusursuz bir deneyim sunmak için tutkuyla çalışan ekibine liderlik ediyor.